Ayak İzinin 10.000 Yıllık Öyküsü ve Osmanlı Uygarlığında Ayakkabı

Ayak İzinin 10.000 Yıllık Öyküsü ve Osmanlı Uygarlığında Ayakkabı

Arkeoloji ve Sanat Yayınları'ndan çıkan bu kitap ayakkabının onbir yıllık hikayesini anlatıyor...

Soğuktan korunma ve örtünme gereksinimleriyle başlayan giyim kuşam zaman içinde insanoğlunun ayırt edici özelliği haline dönüşmüştür. Giysi kişinin ait olduğu toplum, kültür, din ve hatta sosyal yaşamdaki statüsü hakkında bilgi vermektedir. Ayakkabı da insanın her türlü doğa koşullarına uyum ve dayanıklılığını sağlayan yaşama konfor gerektiren en asal giyim tamamlayıcısıdır. Tüm bir günü ayaklarının üzerinde geçiren insan için ayağı koruması yani işlevselliği moda olgusundan da önemli olmuştur. Tıpkı giysi ve kostüm gibi bireyin içinde yaşadığı dönem, toplum, ustalık, etkileşim ve ticaretle ilgili bilgileri gösterir.

Moda ve kostüm tarihinin bilimsel olarak irdelenmesinin yolu fen ve sosyal bilimlerin verilerinden yararlanmak koşuluyla gerçekleşmelidir. Kostüm tarihinin en önemli rehberi de arkeolojik buluntulardır.

Ceyhun BERKOL, Mimar Sinan Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’ndeki lisans eğitimini bitirdikten sonra iş hayatını uzun dönem tasarımcı ve yönetici olarak sürdürmüş, tekrar akademik hayata dönmek isteyip Yüksek Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Tekstil ve Moda Tasarımı Ana Sanat Dalı’nda “Geçmişten Günümüze Anadolu’da Keten Dokumacılığı” başlıklı tez çalışmasını hazırlayarak tamamlamıştır.

Doktora eğitimini ise Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tekstil ve Moda Tasarımı Ana Sanat Dalı’nda hazırladığı “Yazılı Kaynaklarda Yer Almış Osmanlı Kumaşlarının İrdelemesi” başlıklı tez çalışması ile 2013 yılında sonuçlandırmıştır. İtalyanca, İngilizce ve Fransızca dillerine hakim olan kitabın yazarı Dr. Ceyhun BERKOL, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Arel Üniversitesi’nde moda ve kostüm tarihiyle ilgili dersler vererek mesleki eğitim, bilgi ve deneyimlerini teorik ve pratik uygulamalarla öğrencileriyle paylaşmaktadır.

Güncel olanın yanı sıra tarihi dokuma, kostüm ve giyimin en önemli tamamlayıcısı ayakkabılarla yerli ve yabancı kaynaklardan edindiği bilgileri arkeolojik kazılardan elde ettiği malzemelerle çalışarak zenginleştirmiştir.

Sinop il merkezinde yer alan Roma’dan, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonuna değin dokuma, kostüm, ayakkabı ve giyim aksesuarlarıyla ilgili de bulgular veren Balatlar Kilisesi Kazılarında gün ışığına çıkarılan buluntularını da değerlendirerek kazı çalışmalarına katkı sağlamıştır.

Kitapta tarihsel süreci 10.000 yıl öncesinden başlayan ayakkabının; deri sanatının keşfi ile birlikte yazılı tarih öncesinden başlayarak Cumhuriyet Dönemi’ne kadar olan değişim süreci ele alınarak keyifli ve anlaşılır bir dille okuyucuya sunulmaktadır.