OSMANLI TÜRKÇESİ DERSLERİ

OSMANLI TÜRKÇESİ DERSLERİ

Tarih sahnesinin kadim aktörlerinden olan Türkler, bin yıldan fazladır dünya kültürü, medeniyeti ve ilmi için eserler üretmiştir. Bu engin medeniyeti anlayıp kültürünü yaşatmanın en önemli adımlarından birisi de kuşkusuz Osmanlı Türkçesine gereken ehemmiyeti göstermektir. Türk kültür ve medeniyetini anlayabilmenin ilk basamağı, Osmanlı Türkçesini öğrenmekten geçiyor. Bu kadim kültürün yazılı hafızasının dili olan Osmanlı Türkçesi günümüz akademik eğitiminin bir parçası olmasının yanında halkın ilgisine de mazhar olmaktadır.
      
Bu şuur ve sorumlulukla hazırlanan Osmanlı Türkçesi Dersleri, Osmanlı Türkçesini öğrenmek isteyen herkese hitap etmekte. Kültür dilimizi pratik bir metotla aktarmayı amaçlayan eser, tarih, edebiyat, kültür dünyamızın nadide eserlerinden seçilmiş her seviyeye uygun alıştırma metinleriyle okuruna keyifli bir öğrenme deneyimi vadediyor.
      
Alıştırma metinlerinden üretilmiş test sorularıyla ölçme ve değerlendirme imkânı sunan Osmanlı Türkçesi Dersleri, bu kadim dili öğrenmek isteyenler için el kitabı olma özelliği taşıyor.

 


“Osmanlıca” ismi üzerinde ihtilaflar halen devam ediyor.
Osmanlıca’nın farklı bir dil olduğunu zannedenler olduğu gibi, isimlendirilmesi üzerinde de tam
bir mutabakata varılamamıştır. Halk ile tarihçi-edebiyatçılar şu isimlerin hepsini kullanmaya
devam etmektedir: Eski Yazı, Eskimez Yazı, Eski Türkçe, Arap Harfli Türkçe, Osmanlı Türkçesi.
Bu tabirlerin hepsi iki kelimeden oluşmaktadır. Fakat hiçbiri mevzuyu tam olarak ifade etmez.
Eski Yazı, halk arasında harf inkılâbından önceki durumu ifade etmek üzere kullanılır. Meseleyi
zımnen anlatmaya matuftur. Eski Türkçe ibaresi de nâkıstır. Çünkü ifade edilen lisan olan
Türkçe ise, lisanda bir değişiklik yoktur. Sadece onun yazıya geçirilme tarzı değişmiştir; lisanda
bir farklılık yoktur. Arap Harfli Türkçe ise üç kelimeden oluştuğu için bir terim olmaktan çıkıp
meseleyi anlatmaya çalışan bir gayret halini almaktadır. Osmanlı Türkçesi tabiri de yanlış
anlamalara sebep olabilir, çünkü Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Türkçesi arasında bir
ayrımdan bahsedemeyiz. Aralarında zaman içinde bazı farklılıklar olmakla birlikte, lisan aynı
lisandır. Osmanlıca, tek kelimeden oluşan ve Arap harfleriyle yazılan Türkçeyi ifade etmek için
kullanılabilecek kolay ve basit bir terimdir. Zaten tarihçi ve edebiyatçılar ile meraklıları
arasında en fazla rağbet gören tabir budur.
Peki, bu yazı nasıl öğrenilecek? Tarih ve Edebiyat bölümlerinde bunun dersleri Cumhuriyet’in
ilk yıllarından beri verilmektedir. Bu zamana kadar fakültelerde bu dersi verenler, onlarca kitap
bastırıp okutmuşlardır. Günümüzde bu konuda kitapları en çok beğenilen ve Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi ile Bilkent Üniversitesi’nde verdiği derslerle ekol
haline gelmiş bir isim Yılmaz Kurt.
Son yıllarda eski kitapları ve içindeki metinleri çok ağır bulan talebeler, giderek biraz daha
hafifletilmiş bir Osmanlıca ders kitabı talep etmekteydi. Sebebi de daha kolay metinler
üzerinde çalışmayı kâfi görmeleriydi. Pekçoğunun ise sadece öğretmenlik hedefine
odaklanmaları sebebiyle akademik dünyada ihtiyaç duyulabilecek sıkı ve ağır bir eğitimden
geçme taleplerinin olmamasıydı. Bu ihtiyaçtan hareketle ihtiyaç kadar Osmanlıca öğreten ama
çok da zorlamayan bir kitap arzu ediliyordu. Yılmaz Kurt, işte bu taleplere cevap verecek bir
Osmanlıca Ders kitabını yeniden kaleme aldı. Tüm konuları işleyen, ama ne talebeyi ne de
hocaları zorlamayan bir müfredat ortaya çıktı. Bu kitapta konu eksiklikleri yok, aksine kısa
metin örnekleri var. Üstelik deneme imtihanları da kitabın sonuna eklenmiş. Bu sûretle herkes
kendi öğrenme seviyesini kolayca tespit edebilir.
Kitaptaki numune okuma metinleri kısa tutulmuş. Sebebi, teknolojik ilerleme dolayısıyla, artık
her yerde pdf metinlere kolaylıkla ulaşma imkânı. Çeşitli üniversiteler ve kütüphaneler, dijital
ortamda bu metinleri veritabanı ile okuyucuya sunmakta.
Arşiv vesikaları için ileri okuma talep edenler yine Yılmaz KURT’un paleografya kitabına
müracaat etmeliler.
Bu kitabın 30 seneden fazladır Osmanlıca derslerinden oluşan sahadaki tecrübelere istinaden
kaleme alındığını belirtmek gerekiyor. Eğer bu kısa konuların tamamı iyi bir şekilde öğrenilirse
ileride elyazma kitapları ve arşiv vesikalarını okumak da son derece kolaylaşacaktır. Çünkü
bilhassa eski vesikaları doğru okumanın tek yolu Osmanlıca imlâya hâkim olmaktır. Arapça ve

Farsça kelime ve terimlerin yanı sıra Türkçe imlâ tam olarak öğrenildikten sonra, kâtiplerin
yaptıkları kalem oyunları da kolayca deşifre edilebilir. Kitabı takip edenler kendi kendine de
Osmanlıca öğrenip, orijinal roman ve gazetelerden yapacakları okuma alıştırmalarıyla
bilgilerini ilerletebilirler. Tabii bu biraz zaman alacak ve işin püf noktalarına vâkıf olmaları uzun
sürecektir. Hata yapma ihtimali de vardır. Bir kursa devam etmek çok daha iyi ve etkili bir
çözüm yoludur. Üniversitelerdeki Osmanlıca derslerinde ise çok daha hızlı ve akademik bir
Osmanlıca bilgisiyle mücehhez olmaları mümkün.
Şimdiden bütün Osmanlıca öğrenme taliplilerine başarılar temennimizle …


Bülent ARI